• Bu yazıda görselleri ile beraber Avrupa’da Newroz vesilesiyle hazırlanmış afişlere, o afişlerde kullanılan figür, motif ve sloganların arkasındaki örgütsel güç ile ilişkisine ve vermek istediği mesajın neler olabileceğine odaklanacağız.
Bir zamana kadar sol örgütlerin kendilerini tanıtma ve taraftar bulmaları için en önemli araçlarından bazıları bildiri,dergi ve afişlerdi. Bildiriler, örgütün aktüel gelişmeler karşısında tutum ve tavrına dair fikir verirken, dergiler daha çok ideolojik yayın organıydı. Afişler ise görseli ile dikkat çeker, şehrin görünür bir duvarına, kahveye, derneğe, sendikaya asıldığında ilgi uyandırabilirdi. Öyle ki afiş için ayrıca bir planlamaya ihtiyaç vardı. Bu işe de sol literatürde ’afişleme çalışması’ veya ‘afişe çıkmak’ denilir. 70’li yıllarda Türkiye ve Kürdistan’da zamanla yayımladıkları bildiri veya çıkardıkları dergi üzerinden isimlendirilen ve kimi zamanla bu isimle de kitlesel bir güce kavuşmuş hareketler de vardır.
Günümüzde farklı iletişim araçlarının ortaya çıkmasıyla beraber bu bahsi geçen araçlar eski popülaritesini kaybetti. Bu yazıda her ne kadar hâlâ kullanılıyor olsa da etkisi daha doğrusu büyüsü eskisi kadar güçlü olmayan afişlere bir göz atacağız. Görselleri ile beraber Avrupa’da Newroz vesilesiyle hazırlanmış afişlere, o afişlerde kullanılan figür, motif ve sloganların arkasındaki örgütsel güç ile ilişkisine ve vermek istediği mesajın neler olabileceğine odaklanacağız. Eldeki bütün afişlelerin bu yazıda kullanılmasının imkanı olmadığı için sadece 70’ler, 80’ler ve 90’larda çıkmış afişlerin bir kısmına yer vereceğiz.
Kürt örgütleri 70, 80 ve 90’lı yıllarda basıp yaydıkları afişlerle görünürlüklerini arttırmaya ve sempatizan kazanmaya çalıştılar. Newroz da zamanla hakkında en çok afiş hazırlanan günlerden biri haline gelmiştir. Newroz afişleri çoğunlukla yapılacak etkinliğin yeri, zamanı ve kimin organize ettiği hakkında bilgilendirirken, bazen de aktüel gelişmerin nasıl karşıladığına dair bir fikir verirdi. Sadece örgüt veya kurum adı, logosuyla beraber bir slogan, birkaç cümle ve resimle de afiş yapılırdı. (bkz. Afiş 4 ve 5) Hatta Newroz ömrü çok kısa sürecek olan örgütlerin kuruluşunu veya varlığını duyurmak için de kullandığı fırsattı. (Afiş 6)
80 öncesi Newroz afişleri
60’lı yıllarda Avrupa’daki politize Kürt grupları daha çok öğrencilerden oluşan homojen bir yapıya sahipti. Fakat Avrupa’da günden güne artan Kürt kitlesi zamanla daha heterojen Kürt grupları ortaya çıkardı ve haliyle bu yeni gruplar her kesimden Kürt bireyinin dikkatini çekmeye çalıştılar.
Bu homojen gruplardan biri olan KSSE (Kürtçesi: Komeley Xwendikaranî Kurd Le Ewrûpa- Türkçesi: Avrupa Kürt Öğrenciler Derneği), Newroz’a ulusal bir anlam atfetmiş ve bu gün vesilesiyle etkinlikler, kartpostallar, bildiriler hazırlamıştır. 60’lı yıllarda KSSE’nin Newroz’a dair hazırladığı görsellerde daha çok ulusal kıyafetler giymiş, halay çeken erkek ve kadın çizimleri ağırlıktadır. Hakeza KSSE’nin logosu da bir Newroz motifi olan meşaleydi.
70’lerde ise siyasi hedefleri olan farklı Kürt gruplarının Avrupa’da özellikle Almanya’da çoğaldığını söylemek mümkün. Bazen birkaç grup yan yana gelerek ortak Newroz gecesi yaparken bazen de sadece bir grubun organize ettiğini görürüz. 70’lerde çıkan afişlerde de yine görsel olarak daha çok Kürt folklorunu yansıtan görsellere yer verilir. Sloganlarda hitap ettiği bireyi örgütsel mücadeleye çağıran veya teşvik eden söz ve ibareler bulunsa afişteki görsellerde herhangi bir ’direniş’ iması bulunmaz. Yine bu yıllarda daha çok 'Pêşmerge' figürü ya da ona benzer silüetler afişlere yansır. Meşale en çok kullanılan motiflerin başında gelir. Demirci Kawa’yı çağrıştıran erkek figürler de görünürdür. Elinde örsü zincirleri kıran Kawa figürü sadece afişlerle de sınırlı kalmaz, tiyatrosu da yapılır. (Afiş 1 ve 3)
Bu yıllarda Newroz’a dair vurgular folklorik ve mitolojiktir. Örneğin PSK’ye yakın KOMKAR ve öğrenci grubu AKSA’nın 1979 yılında ortak düzenledikleri Newroz etkinliğinin afişinde ’2591’ rakamı vardır ki bu Newroz’un kaçıncı yılı olduğunu gösterir.(bkz. Afiş 2) Bu durumda Newroz’un başlangıç tarihi olarak 612 yılı kabul edilmiştir ki bu yıl aynı zamanda Medlerin Asur İmparatorluğu’nu yıktığı yıl olarak bilinir. Oysa Newroz’un bu tarihten başlatılması 70’li yılların yaygın ve tarihi olarak gerçeği yansıtmayan bir bilgisiydi. Bu hesaplama sonraki yıllarda da başka gruplar tarafından devam ettirilir. ( bkz. Afiş 7. Bu afişte de 1988 yılı Newroz’un 2600. yılı olarak kabul edilmiş)
12 Eylül sonrası
80 sonrası Avrupa’ya açılan PKK için Avrupa’da çıkarılacak afişler önemlidir ve bu işi ince detaylarını düşenecek kadar ciddiye alır. Bunu PKK’nin iç yazışmalarında görmek mümkün. Söz gelimi PKK önderi Abdullah Öcalan, Ammar koduyla bulunduğu Lübnan’dan 12.02. 1981 tarihli 'Yönetici arkadaşlara!' başlıklı mektubunda işkencede öldürülen PKK’li Sait Şimşek anısına çıkarılacak afişin nasıl olması gerektiğini şu cümlelerle tarif eder: “(…) Ayrıca Kızıldere direnişçileriyle Sait Şimşek’in fotoğraflarını gönderiyoruz. Sait’in ayrı -kendisini İsmetler tanıt-, afişte kısa yaşamı belirtilir- diğerlerinin toplu direnmelerini yansıtan bir biçimde afişleri yapılmalı. Birisinin fotoğrağı yok. Çerçeve boş, altına sadece adı, doğum tarihi yazılır. Sloganlar Kürtçe olmalı. Dikkatle ele alınarak hazırlanmalıdır.“ (Abdullah Öcalan, Mektuplar, Weşanên Serxwebûn). Mektubu izleyen süreçte bahsi geçen afiş belirtilen tarife uygun bir şekilde çıkarılır.
80 sonrasında PKK’nin afişlerinde 12 Eylül işkencelerine direnen devrimcilerin resimleri, Newroz afişlerinde çok sık kullanılır. Özelikle ’Çağdaş Kawa’ olarak anılan Mazlum Doğan üzerinden Newroz’la hem mitolojik hem de güncel bir bağ kurulur. PKK’nin afişlerinde her yaş grubundan kadın ve erkeğin bulunduğu insan yığınlarını gösteren çizimler vardır. Kitleselleşmeyi veya bu hedefi gösteren resimlerin afişler için özel çizildiği çıkarımını yapmak çok da ihtimal dışı değildir. Çizimlerde estetikten ziyade vermek istediği mesajı görünür kılıp kılmadığı önemlidir. Mesela KOMKAR ise o yıllarda daha çok profesyonel bir ressamın tablosundan çıktığı anlaşılan resimler kullanılır. Vermek istediği mesajdan ziyade estetik kaygısı güttüğü söylenebilir.
80’lerde resimlerle verilmeye çalışılan PKK’nin kitleler ile güçlü bir bağının olduğu mesajı, 90’larda ise fotoğraflarlarla verilmeye devam edilir.
PKK’nin hazırladığı afişler tarihi figür ve motifler barındırsa da içinde bulunulan dönemin aktüel gündemiyle de direkt bağlantılıdır. Yaşanan gelişmelere bağlı olarak afişler hazırlanır, bu afişlerdeki sloganlarda dönemin ruhu ve temposunu yansıtan sözcükler tercih edilirdi. Bu yıllarda basılan afişlerde en çok vurgulanan sözcükler ’Serxwebûn’ ve ’Direniş’ sözcükleridir. (bkz. Afiş 9, 10 ve 11)
1985’te ERNK’nin kuruluşundan sonra afişler artık ERNK (Eniya Rizgariya Neteweyî ya Kurdistan) imzasıyla çıkar.
90’lar ile gelen değişim
ERNK imzalı afişlerde ’Newroz şehitleri’ olarak kabul edilen şahsiyetlerin sureti, bu kez 'Serhildan' mesajı ile kullanılır. 90’lar, daha çok halk ayaklanmalarını ifade eden 'Ser(î)hildan' kavramı üzerinden tanımlanır. ‘Ser(î)hildan’, kitlelerin devletin bütün engellemelerine rağmen Newroz’u kutladığı 90’lı yılların başında gelişen ayaklanmalarını anlatır. Bu serhildanlar 90’lardaki Newroz afişlerini de etkiler. (Bak. Afiş 12) PKK dışındaki diğer Kürt örgütleri de bu serhildan rüzgarının gerisinde kalmamak için Kürdistan’ın coğrafik sınırlarını gösteren harita ile ya da başka ulusal motifleri ile Cizre, Nusaybin, Şırnak gibi kentlerin Newroz kutlamalarından fotoğraflar kullanır afişlerinde.
Afişlerde Öcalan
90’larda Öcalan’ın önder pozisyonuna gönderme yapan ve onu merkeze alan afişler de yıldan yıla çoğalır. (Bak. Afiş 13, 15 ve 16) 2000 sonrası ise Öcalan’ın esareti ve tecrit koşullarını gündemde tutmak için sürekli onun fotoğrafı kullanılır, ona dair vurgular yapılır. Hakeza 2000 sonrası aktüel gelişmeler, afişlerde de bir biçimde takip edilebilir. Söz gelimi 2014’te ve sonrasında Rojava direnişinde yaşamını yitiren bazı savaşçıların fotoğrafları sonraki yılların Newroz afişinde görünürdür.
Söylenceden söyleme
Avrupa’da Newroz’un yavaş yavaş siyasi bir içerik kazandığı yıllar 70’li yılladır ki bu tarihte çok sayıda Kürt örgütü Kuzey Kürdistan’da ortaya çıkar. Bu yıllarda söylenceye dayanan Newroz cılız da olsa bir siyasi söyleme sahiptir. 80 sonrası ise ’zindan’, ’direniş’, ’serxwebûn’, ’sömürgecilik’ gibi kavramlar üzerinden artık Newroz söylem yapıcı bir anlatıya dönüşür. Kürt örgütleri, Newroz’u örgütsel ve siyasi hedeflerine ulaşmada önemli görmüş ve bu güne ilişkin etkinlikler, kampanyalar düzenlemişler. Bunlar içinde Newroz’un söylence yanını da kullanarak güçlü bir söyleme dönüştüren örgüt PKK’dir. PKK’nin kitleselleşmesi ile orantılı Newroz söylenceden çıkıp söyleme dönüşmüştür. Hatta bu duruma diğer örgütlerin kayıtsız kal(a)madığı ve bir biçimde bu söyleme yakın durmaya çalıştığını afişlerde de görmek mümkündür.(bkz. Afiş 14) Zira kendi üyelerinin, sempatizanlarının ve potansiyel taraftar kitlesinin Kuzey Kürdistan’dan olduğu göz önünde bulundurulduğunda orda yaşanan halk ayaklanmalarını hiç görmemesinin çok iyi bir tercih olmayacağını söylemek mümündür.
Bu yazı PolitikART'ın 302. sayısında yayımlandı
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen